Satış sözleşmesi, iki tarafın belirli bir bedel karşılığında bir malın veya hizmetin satışını gerçekleştirmek için yaptıkları bir anlaşmadır. satıcı ile alıcı arasındaki hak ve yükümlülükleri açık bir şekilde belirlenmelidir.
Satış sözleşmesinin özellikleri arasında, tarafların rızasına dayalı olarak gerçekleşmesi, malın veya hizmetin belirli bir bedel karşılığında satılması, tarafların hak ve yükümlülüklerinin açık bir şekilde belirtilmesi sayılabilir. Ayrıca bu sözleşme, ticari işlemlerde sıklıkla kullanılmaktadır.
Satış Sözleşmesinin Özellikleri | |
Rızaya dayalı | Belirli bir bedel karşılığı |
Hak ve yükümlülükler açık bir şekilde belirtilir | Ticari işlemlerde sıklıkla kullanılır |
Satış sözleşmesi, mal veya hizmet satın alırken tüketicinin haklarını korumak için oldukça önemlidir. Bu nedenle, doğru hazırlanması ve tarafların haklarını koruyarak belirli bir güvence sağlaması gerekmektedir. Satış sözleşmesi, satıcı ve alıcı arasındaki ilişkiyi düzenler ve problem ortaya çıkması durumunda iki tarafın da hak ve yükümlülüklerini belirler.
Alacak Davası Nedir Ve Neden Açılır?
Alacak davası, alacaklı kişinin, borçlu kişi veya kurumdan alacağı olan tutarı mahkeme kararı ile tahsil etmek için açtığı bir dava türüdür. Alacak davaları borçlu kişinin ödeme yükümlülüğü altında bulunduğu ancak ödemediği veya ödeme yapmaya niyetli olmadığı alacaklar için açılır.
Bu davalar genellikle tahsil edilmeyen borçların, kredi kartı borçlarının, sözleşme gereği ödemesi yapılamayan borçların, kira borçlarının, alacakların itiraz edilmesi ve fatura ödemelerinin gerçekleşmemesi nedeniyle açılırlar.
Gerekli Belgeler | Açıklama |
Muhasebe kayıtları | Borçlu kişi tarafından yapılan ödemelerin veya borçların kaydedildiği belgelerdir. |
Faturalar | Borçlu kişiye gönderilen fatura veya fatura ödemeleri için yapılan yazışmaları içerir. |
İcra emri | Borçlu kişinin ödeme yükümlülüğü altında olduğu alacak miktarını gösteren resmi bir belgedir. |
Satış Sözleşmesinden Doğan Alacakların Hesaplanması
Bir satış sözleşmesi, mal veya hizmetin belirli bir fiyata satıldığı bir sözleşmedir. Satıcı, mal veya hizmeti sağlar ve alıcı da buna karşılık ödeme yapar. Peki satıcı, mal veya hizmetin bedelini almadığı durumlarda ne yapabilir?
Bu durumda, satıcı alacak davası açabilir. Alacak davası, ödeme yapılmayan bir borcun tahsil edilmesi için açılan bir davadır. Satıcı, satış sözleşmesine dayanarak alacak davası açabilir. Fakat önce, alacağın hesaplanması gerekir.
- Satış sözleşmesi gereğince, ödeme süresi belirtilmiş ve süre bitmişse; satıcı, alacak davası açabilir.
- Fatura Ve İrsaliyelerin Önemi Ve Yararları
Fatura ve İrsaliyelerin Önemi ve Yararları
Fatura ve irsaliye, ticari işletmeler için oldukça önemli belgelerdir. Fatura, işletmelerin müşterilerine sattığı ürün veya hizmetler için kesilen bir belgedir. Fatura, bir satışın gerçekleştiğini ve para alacaklısı olunduğunu gösterir. Ayrıca fatura, işletmenin vergi beyannamesini ve muhasebe kayıtlarını tutarken ihtiyacı olan bir belgedir. Dolayısıyla, her işletme fatura kesmekle yükümlüdür.
İrsaliye ise, satışa konu olan malın sevkiyatı sırasında düzenlenen bir belgedir. İrsaliye, o malın hangi alıcının adına, nereye ve hangi şekilde teslim edileceğini gösterir. İrsaliye, işletmenin sevkiyatını yönetmek için ve malın teslimatı sırasında yaşanabilecek herhangi bir problemin çözümlenmesinde kullanılabilecek bir belgedir.
Fatura | İrsaliye |
Müşterinin ödeme yapacağı tutarı gösterir. | Malın teslimatı sırasında kullanılır. |
Vergi beyannamesi ve muhasebe kayıtları için gerekli bir belgedir. | Malın hangi alıcının adına, nereye ve hangi şekilde teslim edileceğini gösterir. |
Bir satışın gerçekleştiğini gösterir. | Sevkiyatı yönetmek için kullanılabilir. |
Fatura ve irsaliyeler, işletmelerin müşterilerine hizmet verirken yaşayabilecekleri olası sorunların çözümünü kolaylaştırır. Ayrıca, söz konusu belgeler, işletmelerin vergi beyannameleri ve muhasebe kayıtları için gereklidir. İşletmelerin fatura ve irsaliye düzenleme konusunda yasal sorumlulukları vardır ve bu sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekir.
Alacak Davası İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?
Alacak davası, kişiler arasında meydana gelen bazı anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için açılır. Alacak davası açmak için belirli belgelerin hazırlanması gerekmektedir. Bu belgeler şunlardır:
- Fatura ve irsaliyeler: Satılan mal veya hizmete ait fatura ve irsaliyelerin düzenlenmesi gerekmektedir. Bu belgeler, alacaklının sözleşmenin yapıldığı tarihi, teslimat tarihini, satılan malın/hizmetin ayrıntılarını ve tutarını doğrulamaktadır.
- Sözleşme: Taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmışsa, bu sözleşmenin bir kopyası alacak davası açarken sunulmalıdır. Sözleşme, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirtir.
- belgeler, alacak davası açmak için gerekli olan temel belgelerdir. Ancak, duruma bağlı olarak diğer belgelere de ihtiyaç duyulabilir. Örneğin, iş sözleşmesi, teslimat tutanağı, ekspertiz raporu vb.
Satış Sözleşmesindeki Geçerli Olmayan Şartlar Nelerdir?
Bir satış sözleşmesi; mal ve hizmetin alım-satım işlemi sırasında taraflar arasında belirlenen koşulları içeren bir sözleşmedir. Bu koşulların bazıları geçerli olmayabilir. Peki, satış sözleşmesindeki geçerli olmayan şartlar nelerdir?
Bunlardan ilki, kamu düzenine, kanuna, ahlaka aykırı şartlardır. Örneğin bir satış sözleşmesinde taraflardan birinin kanuna aykırı bir eylemi gerçekleştireceğine dair taahhütte bulunması geçerli değildir.
- Bir diğer geçersiz şart ise sözleşmenin amacına aykırı şartlar olabilir. Örneğin bir satış sözleşmesinde yer alan hizmetin, gerçekte verilmeyeceğine dair bir hüküm bulunması geçersizdir.
Kısacası, |
Satış sözleşmesindeki geçerli olmayan şartlar; kamu düzenine, kanuna, ahlaka aykırı şartlar, sözleşmenin amacına aykırı şartlar ve yerine getirilemeyecek durumlar için öngörülen şartlardır. Bu şartlar sözleşme yapılırken dikkate alınmalıdır. |
Mücbir Sebep Durumları Ve Alacak Davası Süreci
Bir ticari işlem içerisinde, taraflardan birinin taahhütlerini yerine getirememesi durumunda, alacak davası açılabilir. Ancak bazı durumlarda, taahhüdün yerine getirilememesi mücbir sebep durumlarına bağlı olabilir. Mücbir sebep, tarafların kontrolü dışındaki olaylar sonucunda gerçekleşen olaylar anlamına gelir. Örneğin doğal afetler, savaşlar veya ekonomik krizler bu durumlardan birkaçıdır.
Mücbir sebep durumlarında, taraflar taahhütlerini yerine getiremedikleri için yine de alacak davası açılabilirler. Ancak, mücbir sebep durumunu kanıtlamak zorunda olacaklardır. Aksi takdirde, taahhütlerini yerine getirememelerinin sorumluluğu kendilerine ait olacaktır.
Mücbir Sebep Durumlarında Alacak Davası Süreci |
Mücbir sebep durumları, tarafların alacak davası sürecindeki hakları ve yükümlülükleri üzerinde etkili olabilir. Bu nedenle, mücbir sebep durumuyla karşılaşıldığında, hukuki sürecin dikkatli bir şekilde yürütülmesi önemlidir. Aksi takdirde, tarafların alacaklarından vazgeçmeleri veya zamanında ödemelerinin yapılmaması gibi sonuçlarla karşılaşabilirler.
Alacak Davası İçin İcra Takibi Nasıl Yapılır?
Alacak davası süreci oldukça uzun ve yorucudur. Alacaklılar, borçluların ödeme yapmaması nedeniyle zor durumda kalırlar. Bu nedenle, borçluların alacaklarını ödemelerini sağlamak için hukuki yollara başvurmaları gerekir. Bu yazıda, alacak davası sürecinin bir parçası olan icra takibiyle ilgili bilgi vereceğiz.
Bursa icra avukatı Gizem Ramazanoğlu
İcra takibi nedir?
İcra takibi, borçlunun alacağını ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği durumlarda başvurulan bir yasal yoldur. Bu süreç, borçlunun ödeme yapması için bir dizi hukuki işlem içerir. Icra takibi, borçlu malvarlığından alacaklıya ödeme yapması için haciz gibi yasal yollar içerir.
İcra takibi aşamaları |
1. İcra talebinin yapılması |
2. İcra dairesinin borçluya bildirim yapması |
3. Borçlunun ödeme yapmaması durumunda haciz işlemi |
4. Malvarlığı üzerinden alacağın ödenmesi |
5. Borcun tamamen ödenmesi durumunda icra takibi sonlanır |
İcra takibi nasıl yapılır?
İcra takibi, Alacaklı İcra İflas Hukuku da dahil olmak üzere hukuk alanında uzman bir avukatın yardımıyla yapılmalıdır. Alacaklı, borçlunun adresini ve mal varlığını belirler ve icra talebini ilgili icra müdürlüğüne sunar. Borçluya yazılı bir tebligat yapılır ve bir ödeme emri düzenlenir. Borçlu, bu ödeme emrini karşılamadığı takdirde hukuki işlemler başlar.
Sonuç olarak, icra takibi, hukuki bir süreç olmakla birlikte, alacak davası sürecinin bir parçasıdır. Borçluların alacaklarını ödemelerini sağlayamadığı durumlarda başvurulabilecek bir yasal yoldur. Ancak, icra takibi sürecinin doğru bir şekilde takip edilmesi için hukuki yardım almak önemlidir.