Evlilik birliğini sonlandırmak isteyen eşlerin dayanabileceği boşanma sebeplerinden birisi de anlaşmalı boşanmadır. Anlaşmalı boşanmanın maddi koşullarından biri olan bu anlaşmanın yapılabilmesi için hem eşler hem de boşanma kararı verecek hâkim bakımından bazı koşulların yerine getirilmiş olması gerekir.
Anlaşmalı Boşanmanın Koşulları
Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması, eşlerin boşanmak üzere birlikte başvurmaları veya bir eşin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi, hâkimin tarafları bizzat dinlemesi ve tarafların yapmış oldukları anlaşmanın mali sonuçları ile çocukların durumunu hâkim tarafından uygun bulunması olmak üzere dört aşamanın gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Davası hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Anlaşmalı Boşanmada 1 Yıl Şartı Var mı?
Evlilik en az bir yıl sürmemiş ise, hâkim açılan boşanma davasını diğer şartları incelemeye gerek görmeden reddetmelidir. Bir yıllık sürenin tespitinde evliliğin başlangıcı esas alınmalıdır. TMK m. 142’ye göre evlenme tarafların olumlu ve sözlü cevaplarını bildirmeleri ile tamamlanmış olacağından bir yıllık süre de bu andan itibaren işlemeye başlamış olur.
Eşlerin Mahkemeye Birlikte Başvurması veya Bir Eşin Diğerinin Açtığı Boşanma Davasını Kabul Etmesi
•Her iki eş boşanma isteklerini aynı dilekçede belirtip imzalayabilir ve duruşmada imza ve taleplerini tekrarlayabilirler. Ayrıca eşlerin birlikte başvurusunun da vekilleri aracılığıyla mahkemeye iletilmesi mümkündür.
•Taraflardan birinin açtığı boşanma davasını diğer eşin davanın başında ve yasal cevap süresi içinde kabul ettiğini açıklaması zorunlu değildir. Davanın ve yargılamanın her aşamasında kabul beyanı ileri sürülebilir.
Hâkimin Tarafları Bizzat Dinlemesi ve İradelerinin Serbestçe Açıklandığına Kanaat Getirmesi
Tarafların boşanma hususunda eşin veya diğer eşi baskı altında tutup tutmadığı onun iradesini etki altına alıp almadığı saptanmak istenmektedir. Hâkimin eşleri dinlemesi, anlaşmalı boşanmanın zorunlu şartlarından biridir. Hâkim, eşleri tek bir celsede dinleyebileceği gibi birden fazla celsede de dinleyebilir.
Hâkimin Boşanmanın Malî Sonuçları ile Çocukların Durumunu İncelemesi
•Eşlerin boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda da bir anlaşma sağlamaları gerekir. Ancak, bu anlaşma yeterli değildir. Ayrıca hâkimin bu düzenlemeyi uygun bulması da aranır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatini göz önünde bulundurarak kendisine sunulmuş olan anlaşma üzerinde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Hâkimin yapacağı bu değişiklikler üzerinde tarafların yine anlaşması gerekir. Zira, bu değişiklikleri taraflar aynen kabul etmedikçe anlaşmalı boşanmaya karar verilemez. Hâkim de anlaşmada, aile konutunun ihtiyacı olan eşte kalması için değişiklik yapabilir. Konutun kira sözleşmesine dayanması durumunda, hâkim sözleşmedeki hak ve yükümlülüklerin konuta ihtiyacı olan eşe devrine karar verebilir. Konut diğer eşin mülkiyetinde ise hâkim takdir yetkisini TMK Madde 4 göre kullanarak tazminat ve yoksulluk nafakası karşılığında belli bir süre konutta oturma hakkını ihtiyacı olan eşe bırakabilir.
•Boşanma anına kadar çocuk kural olarak anne ve babasının müşterek velayeti altındadır. Boşanmayla birlikte velayet kural itibariyle eşlerden birine verilir. Hâkim buna karar verirken öncelikle çocuğun menfaatini göz önünde bulundurur. Hâkim özellikle çocuğun menfaatini gözeterek, re’sen araştırma yapması ve çocuğun geleceğini belirlemesi gerekmektedir. Çocukların durumu hususundaki düzenleme, velayet kendisine verilmeyen eş ile çocuk arasında kurulacak kişisel ilişki konularını da kapsamaktadır. Çocuğun durumu hakkındaki anlaşma iştirak nafakasını da kapsamaktadır. Eşlerin aralarında yapmış oldukları protokolde iştirak nafakasına ilişkin bir anlaşmaya yer vermemeleri durumunda, boşanma kararı verildikten sonra çocukların velayeti kendisinde olan eşin iştirak nafakasını talep edebilmektedir.
Sonuç olarak anlaşmalı boşanma kararına ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra, eğer eşler arasında yapılan anlaşmada mali sonuçlara ilişkin bir düzenleme yoksa bu tarafların mali sonuçlara ilişkin talepte bulunmaktan vazgeçtikleri anlamına gelmemektedir. Eşlerin hâkime sundukları anlaşmada mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir düzenleme yapmış olmaları ihtimalinde, bu düzenlemenin ne şekilde yapıldığının hâkim tarafından ayrıntılı olarak incelenmesi gerekmektedir. Eşlerin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin birbirlerinden talepte bulunmayacakları belirtilmiş ise, bu durumda hâkim eşleri de dinleyerek gerçekten iradelerinin bu doğrultuda olduğuna kanaat getirirse, anlaşmalı boşanma kararı verecektir. Bu durumda eşlerin sonradan birbirlerinden talepte bulunmaları söz konusu olmayacaktır.
Bir Yorum